Kuzum geceleri tam dalarak uyuyabilen bir çocuk değildir.
Malum öyle olunca bende hiç derin uyuyamıyorum ve böylelikle hiç dinlenemiyorum...
Çok şey denedim ama olmadı artık olayı gidişatına bıraktım sağlığı yerinde olsunda uyumasın diyorum...
Belki kendimi teselli ediyorum bir nebzede olsa...
Haftalarca böyle yat kalk yat kalk yapınca ve üstüne iş yorgunluğu eklenincede benim vücudum iflas bayraklarını çekiyor ve başımın ağırmasıyla olaya başlıyoruz...
Ondan sonra anne çözüm yolları aramaya başlar kuzuyu yanına alır ve yatar kuzu uyanınca yerinden kalmak zorunda kalmadan olaya müdahale edebilmek için....
Akşamda öyle olan gecelerden biriydi yattık bişey yok beraberce kitap okuduk kıkırdadık falan...
Bir anda kuzunun içine korku girdi... Öyle bir sarılıyoki kapıya bakamıyor..
Başladı ağlamaya anne korkuyorum.
Neden kızım..
Bilmem...
Napalım bende böyle bir çocuk oldum işte önceden palyaçodan korkardım artık ondan korkmuyorum ama şuanda kapıya doğru bakmaktan korkuyorum.. Aslında böyle bir çocuk olmak istemiyorum. Ama yapcak bişey çok içimden geliyor...
Korkma kızım bişey olmaz...
Zaten yanımızda sütümde yok nasıl uyuyacağım ben şimdi...
Gidip alalım...
Yok yok anne ben korkuyorum...
Ne olduysa yavruma geceyarısı içine korku girdi....
2 Şubat 2013 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
ah yerim o güp güp atan korkmuş kalbini
Yorum Gönder